Alkol tüketimi, göğüs ağrısı yaşamaya başladığınızda keyifli bir aktivite olmaktan çıkabilir. Ne yazık ki, alkol sonrasında yaşanan göğüs ağrısı ciddi bir hastalığın belirtisi olabilir. Bu yazıda, alkol sonrası göğüs ağrısının olası nedenlerini açıklayacağız.
Alkol, yoğun geçen bir iş haftasının yarattığı stresi atmak için faydalı bir antidot olarak kabul edilir ve gençten yaşlıya herkes tarafından tüketilmektedir. Makul miktarlarda alındığında alkol keyifli bir madde olsa da, ne yazık ki herkes alkol tüketim alışkanlıklarını kontrol edemez ve alkol bağımlılığı kaçınılmaz olarak gelişebilir. Araştırmalar, dünya nüfusunun %14’ünün hayatları boyunca alkol bağımlılığı riski taşıdığını göstermektedir. Alkol, sadece yaşam kalitenizi engellemekle kalmaz, aynı zamanda dikkat etmeniz gereken birçok sağlık sorununun da kökenidir.
Alkol tükettikten sonra göğüs ağrısının nedenleri
Genişlemiş cardiomyopathy
Alkol tükettikten sonra göğüs ağrısı, farklı faktörlerden kaynaklanabilir. Bu faktörlerin birinci grubu kalbinizle ilgilidir. Genişlemiş kardiyomiyopati, ağır alkol tüketimi geçmişi olan kişilere özgü bir durumdur. Bu kişilerin kalp boyutları artar ve kalp duvarı kaslarının kalınlığı azalır. Bu, alkol sonrasında göğüs ağrısının potansiyel bir nedeni olabilir.
Kongestif kalp yetmezliği
Alkol ile ilişkili bir diğer kalp hastalığı ise kongestif kalp yetmezliğidir. Patoloji, genişlemiş kardiyomiyopati ile aynıdır, ancak kongestif kalp yetmezliği çok daha ciddi bir durumdur. Araştırmalar, ağır alkol tüketicilerinin kongestif kalp yetmezliği geliştirme riskinin, içki içmeyenlere göre 2 kat daha fazla olduğunu göstermektedir.
Kardiyovasküler hastalık
Alkol ve arterioskleroz seviyeleri arasındaki ilişkiyi de dikkate almanız gerekmektedir. Araştırmalar, alkol tüketiminin arterlerinizi tıkayabilecek yağlı plakların seviyeleri üzerinde bazı koruyucu etkileri olabileceğini göstermektedir. Ancak, daha fazla alkol tükettikçe bu etkiler azalır. Arterleriniz plaklarla daha fazla tıkanmaya başladığında, oksijen yoksunu dokulara kan akışı sağlanamadığı için iskemik olaylar yaşama riski artar. Vücudunuza dokulara yeterince kan gitmediğinde bu durum şiddetli göğüs ağrısı şeklinde kendini gösterebilir. Alkol almaya devam ettikçe göğüs ağrısı daha da kötüleşecektir.
Mallory-Weiss sendromu
Mallory-Weiss sendromu, alkol tüketiminin bir diğer riskidir ve ciddi göğüs ağrılarına neden olabilir. Bu sendrom, alt özofagus kaslarının kronik alkolizm nedeniyle zayıflaması sonucunda ortaya çıkar ve kontrol edilemeyen kusma ve göğüs ağrısı gibi belirtiler gösterebilir. Bu sendroma sahip olan çoğu hastanın uzun bir alkolizm geçmişi vardır. Bunun dışında, ağrı kesici veya kan sulandırıcı ilaç kullanımının da bu sendromun gelişme riskini artırabileceği bilinmektedir.
Altta yatan kanser nedeniyle ağrı
Tıbbi literatürde, alkol tükettikten sonra yaşanan göğüs ağrısı ile Hodgkin lenfoması arasında bir ilişki olduğunu belirten birkaç vaka bulunmaktadır. Bir vaka çalışmasında, Hodgkin lenfoması olan 31 yaşındaki bir erkek hastanın 2-3 yudum alkol aldıktan sonra şiddetli göğüs ağrısı yaşadığı bulunmuştur. Bu sorunun nedeninin ne olduğu kesin olarak bilinmemektedir, ancak araştırmacılar, alkol alındığında etanolün kan damarlarını “açan” bir vazodilatör etkisi gösterdiğine inanmaktadır. Hodgkin lenfomasıyla zaten enfekte olmuş lenf düğümlerine kan akışı geldiğinde, ani bir ağrı hissi ortaya çıkmaktadır.
Eksik enzimler
Alkolü bazı kişilerin diğerlerine oranla daha iyi tolere ettiğini fark etmiş olabilirsiniz; bu genellikle cinsiyet ve ırk ile ilgilidir. Asya kökenli bireyler, alkol dehidrogenaz adlı enzimde genetik bir defekt taşıma olasılığı daha yüksektir. Bu enzim, alkolün metabolizmasından sorumludur. Bu enzimi etkileyen bir sorun varsa, kişi alkol aldıktan sonra göğüs ağrısı yaşayacak ve yüzünde kızarma görülecektir. Eğer bir enzim bozukluğunuz varsa, alkol alımınıza son vermeniz önemlidir.
Elektrolit dengesizliği
Alkol idrar söktürücü gibi davranır ve normalden daha fazla idrara çıkmanıza neden olur. Böbrekleriniz, sadece alkolü vücudunuzdan işlemekle kalmaz, aynı zamanda sodyum, potasyum ve kalsiyum gibi elektrolitleri de atar. Bu maddeler, kas sağlığını korumak için önemlidir. Eğer bu elektrolitlerin büyük bir kısmını kaybederseniz, bacaklarınızda ve göğsünüzde kas kramplarına daha yatkın hale geldiğinizi fark edersiniz.
