Baş ağrısı olmadan migren: belirtiler ve tedavi

Ağrısız migren, “sessiz migren” veya “ağrısız migren” olarak da bilinen, baş ağrısının belirgin semptomunu içermeyen, geleneksel migrenle birçok özelliği paylaşan nörolojik bir durumdur. Klasik migrenin temel belirti niteliği şiddetli, zonklayıcı bir baş ağrısıdır; ancak ağrısız migren yaşayan kişiler, baş ağrısı olmaksızın görsel bozukluklar, duyusal hassasiyetler ve genellikle migren ataklarıyla ilişkili olan diğer belirtiler gibi çeşitli semptomlar yaşarlar. Bu durum, tipik migren modelini takip etmediği için tanımlanması zor olabilir.

Baş ağrısı olmadan migren: belirtiler ve tedavi
Ağrısız migren, “sessiz migren” olarak bilinir ve tipik migrenlerden daha az yaygındır. Ülkemizdeki nüfusun yaklaşık %1-2’sinde görülmektedir.

Hastalığın mekanizması

Ağrısız migren de dahil olmak üzere migrenin kesin nedeni tamamen anlaşılamamıştır. Ancak, genel olarak beyin ve sinir sistemindeki karmaşık etkileşimlerin söz konusu olduğu düşünülmektedir. Migren, özellikle ağrı, duyusal uyarılar ve görmeyi işleyen bölgelerde anormal beyin aktivitesi ile ilişkilidir. Migren mekanizmalarını açıklamak için çeşitli teoriler mevcut olup, en yaygın olanı kortikal yayılan depresyon teorisidir.

Kortikal yayılan depresyon, beynin yüzeyinde yayılan bir elektriksel aktivite dalgasıdır ve ardından bir süre boyunca beyin aktivitesinin baskılanmasıyla sonuçlanır. Bu süreç, görsel bozukluklar (aura gibi) ve duyusal aşırı hassasiyet gibi birçok migren semptomunu açıklayabilir. Ancak ağrısız migren durumunda, bu sürecin ağrı boyutu minimal veya yoktur, bu da tanımlamayı daha zor hale getirir.

Migren ataklarına katkıda bulunan diğer faktörler şunlardır:

  • Genetik faktörler: Migren sıklıkla kalıtsaldır ve genetik bir yatkınlık olduğunu gösterir. İyon kanallarını veya nörotransmitterleri düzenleyen genlerdeki belirli mutasyonlar, artan risk ile ilişkilidir.
  • Nörovasküler disfonksiyon: Migrenlerin sıklıkla beindeki kan damarlarındaki değişiklikler ile sinirsel aktivitenin bir kombinasyonunu içerdiği düşünülmektedir. Geleneksel migren sırasında, kan damarları daralır ve ardından genişler; bu da ağrıyı tetikleyebilir. Ağrının yokluğunda, bu vasküler bileşen o kadar belirgin olmayabilir, ancak sinir hassasiyeti ve nörotransmitter seviyelerindeki değişiklikler (serotonin gibi) hala önemli bir rol oynamaktadır.

Ağrısız migren belirtileri

Ağrısız migren baş ağrısını karakteristik olarak sunmasa da, diğer tipik migren özellikleri ile kendini gösterir. Semptomlar bireyler arasında büyük farklılıklar gösterebilir, ancak yaygın gösterimler şunlardır:

1. Görsel bozukluklar (aura)

Auralar, genellikle migren atağından önce veya sırasında meydana gelen geçici görsel bozukluklardır. Aura, baş ağrısı ile birlikte veya bağımsız olarak gerçekleşebilir ve ağrısız migren durumunda auralar en belirgin semptomdur. Auralar şunları içerebilir:

  • Işık patlamaları veya zigzag desenleri: Parlak noktalar veya çizgiler olarak görsel alanda, genellikle ortada ortaya çıkar.
  • Görsel kayıp: Bazı kişiler, görsel alanlarının belirli bir bölümünde kısmi veya tam görme kaybı yaşayabilir (homonim hemianopsi).
  • Bozuk görme: Nesneler, olduklarından daha büyük veya daha küçük görünebilir (makropsi veya mikropsi).
Migren nedeniyle aura (görsel bozukluk)
Migren nedeniyle aura (görsel bozukluk)

Bu görsel fenomenler genellikle 5 ile 30 dakika arasında sürer ve hastalığın tek semptomu olabilir. Bazı durumlarda, auralar, yüz, el veya kollar gibi bölgelere genellikle etki eden karıncalanma hissi ya da uyuşma ile birlikte olabilir.

2. Duyusal hassasiyetler

Ağrısız migreni olan kişiler, ışığa (fotofobi), sese (fonofobi) ve kokulara (osmofobi) karşı artmış hassasiyet yaşayabilir. Bu duyusal aşırı yüklenme genellikle genel bir rahatsızlık hissi, bulantı veya baş dönmesi ile birlikte görülür. Bazı durumlarda, kişi baş ağrısı olmaksızın bile yorgun hissedebilir.

3. Baş dönmesi veya sersemlik

Baş dönmesi, ağrısız migrenle ilişkilendirilen yaygın bir semptomdur. Baş dönmesi, hafif bir baş dönmesi, dengesizlik veya döner bir his (vertigo) olarak kendini gösterebilir. Bu semptomlar, aura aşamasında, migren atağı sırasında veya hatta migren atağından bağımsız olarak ortaya çıkabilir.

4. Bulantı

Bulantı, geleneksel migrenlerle sıklıkla ilişkilendirilse de, baş ağrısı olmaksızın da meydana gelebilir. Bulantı, ağrı olmayışına rağmen, diğer gastrointestinal sorunlardan ayırt edilmesini güçleştirecek şekilde önemli rahatsızlıklara yol açabilir.

5. Bilişsel bozukluklar

Ağrısız migren yaşayan bazı bireyler, konsantrasyon sorunları, hafıza kayıpları veya zihinsel bulanıklık hissi gibi bilişsel zorluklar bildirmektedir. Bu bilişsel bozukluklar, aura aşamasında meydana gelebilir ve migren geçtikten sonra bile sürebilir.

Tanı ve zorluklar

Ağrısız migrenin tanısı zor olabilir, çünkü birçok semptomu diğer nörolojik veya sistemik durumlarla örtüşmektedir. Ağrısız migreni bu semptomların diğer olası nedenlerinden ayırt etmek için doktorlar genellikle şunlara dayanır:

  • Hastanın öyküsü: Bireyin tıbbi geçmişinin titiz bir şekilde gözden geçirilmesi, semptomların frekansı ve türü, doktorların ağrısız migren olasılığını göz önünde bulundurmasına yardımcı olur. Aile öyküsünde migren bulunması da önemli bir gösterge olabilir.
  • Fiziksel ve nörolojik muayene: Bu muayene, ağrısız migrenin semptomlarını taklit edebilecek diğer olasılıkları dışlamak için yardımcı olur, örneğin vestibüler bozukluklar veya diğer görsel bozuklukların nedenleri.
  • Görüntüleme testleri: MRI veya BT taramaları, tümörler veya yapısal beyin sorunları gibi semptomların diğer olası nedenlerini dışlamak için sıklıkla yapılır.
  • Elektroensefalogram (EEG): Her zaman gerekli olmasa da, görsel bozukluklar veya bilişsel semptomlar varsa nöbet bozukluklarını dışlamak için bir EEG kullanılabilir.

Ağrının yokluğu tanıyı daha karmaşık hale getirir ve birçok kişi yıllarca tanı almadan veya yanlış tanı ile kalabilir; sıklıkla diğer durumlar için tedavi alırlarken kök nedeni ele almazlar.

Tedavi seçenekleri

Ağrısız migren için spesifik bir tedavi yoktur, ancak semptomları yönetmeye ve migren ataklarının sıklığını azaltmaya yardımcı olabilecek çeşitli stratejiler vardır. Tedavi genel olarak migrenin tetikleyicilerini ele almaya ve migren atağı sırasında semptomları hafifletmeye odaklanmaktadır.

1. Yaşam tarzı değişiklikleri

Bazı yaşam tarzı değişiklikleri migren ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir:

  • Uyku hijyeni: Yeterli ve düzenli uyku düzenleri sağlamak önemlidir. Hem aşırı uyku hem de yetersiz uyku migreni tetikleyebilir.
  • Beslenme değişiklikleri: Çikolata, peynir ve işlenmiş etler gibi bazı gıdalar migren tetikleyicisi olabilir. Kişisel tetikleyicileri belirlemek için bir gıda günlüğü tutmak faydalı olabilir.
  • Stres yönetimi: Meditasyon, yoga veya derin nefes alma egzersizleri gibi tekniklerde stresi azaltmak, migren atağı riskini en aza indirmeye yardımcı olabilir.

2. İlaçlar

Bazı durumlarda, ilaçlar migren semptomlarını önlemeye veya tedavi etmeye yardımcı olabilir:

  • Migren ilaçları: Geleneksel migrenleri tedavi etmek için kullanılan triptan gibi ilaçlar, migren atağı sırasında semptomların şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Önleyici ilaçlar: Beta blokerler, antidepresanlar, antikonvülzanlar veya CGRP inhibitörleri gibi ilaçlar, sık migreni olan bireylere, ağrısı olmayanlar dahil olmak üzere, bazen reçete edilmektedir.
  • Bulantı önleyici ilaçlar: Bu ilaçlar, bir atak sırasında bulantıyı hafifletmeye yardımcı olur.

3. Biyofeedback ve bilişsel davranış terapisi

Biyofeedback teknikleri, hastaların kalp atış hızı ve kas gerginliği gibi fizyolojik işlevleri kontrol etmeyi öğrenmelerine yardımcı olabilir. Düşünce kalıplarına ve başa çıkma stratejilerine odaklanan bilişsel davranış terapisi, stresin azaltılmasında ve atakları önlemede faydalı olabilir.

4. Alternatif terapiler

Bazı insanlar, akupunktur, chiropractic tedavileri veya bitkisel takviyeler (örneğin magnezyum veya riboflavin gibi) gibi alternatif terapilerle migren semptomlarından rahatlama bulur. Ancak, bu tedavilerin etkinliği bireyler arasında değişebilir.

Ağrısız migrenle yaşamak

Ağrısız migren, görünmez doğası nedeniyle özellikle zordur. Birçok birey, baş ağrısı gibi görünür bir belirtinin yokluğu nedeniyle yanlış anlaşıldığını veya hayal kırıklığına uğradığını hissedebilir; bu durum diğerlerinin durumlarının ciddiyetini fark etmemesine neden olur. Bireylerin durumu yönetmelerine yardımcı olmak için sağlık hizmeti sağlayıcılarından, aileden ve arkadaşlardan destek almak önemlidir.

Ağrısız migren genellikle diğer migrenle ilgili semptomlarla birlikte ortaya çıktığı için hastalar günlük yaşamlarında, iş veya sosyal etkinlikler gibi önemli rahatsızlıklar yaşayabilirler. Beklentileri yönetmek, dinlenme değerini anlamak, tedavi aramak ve yaşam tarzı değişikliklerine uymak, bu durumla başa çıkmada anahtar stratejiler olabilir.

spot_imgspot_img

İlgili makaleler

spot_img

En son makaleler