Alkol Tüketimi ve Kanser Riski

Alkol tüketimi, ağız, boğaz, yemek borusu, gırtlak, karaciğer ve meme kanseri riskinizi artırabilir. Ne kadar çok alkol tüketirseniz, riskiniz o kadar artar. Alkol tüketimi ile birlikte tütün kullanan kişilerde kanser riski çok daha yüksektir.

Doktorlar, alkol tüketen kişilere ılımlı miktarlarda içmelerini tavsiye eder. Ilımlı alkol tüketimi, kadınlar için günde bir içki, erkekler için ise günde iki içki anlamına gelir.

Alkol Tüketimi ve Kanser Riski
Alkol tüketimi birkaç kanser türüne yol açabilir.

Kırmızı şarapta yer alan bazı maddelerin, örneğin resveratrolün, kanserle mücadele özellikleri olduğuna dair öneriler bulunmaktadır. Ancak, kırmızı şarap tüketiminin kanser riskini azalttığına dair bir kanıt yoktur.

Alkol tüketiminin kanser yapabileceğine dair kanıtlar nelerdir?

Alkol tüketiminin birçok kanser türüne neden olabileceği konusunda güçlü bir bilimsel konsensüs bulunmaktadır. ABD Sağlık ve İnsan Hizmetleri Departmanı’nın Ulusal Toksikoloji Programı, alkol tüketimini insan kanserojenleri arasında listelemektedir. Bu konuda Kanserojenler Raporu yayınlamıştır.

Kanıtlar, bir kişinin ne kadar fazla alkol tüketirse, özellikle de zaman içerisinde düzenli olarak alkol alıyorsa, alkol ile ilişkili kanser gelişme riskinin o kadar yüksek olduğunu göstermektedir. Hafif içiciler (günde bir içkiden fazla tüketmeyenler) bile bazı kanser türlerinde yüzde modest bir risk artışına sahiptir. 2009 verilerine göre, ABD’deki kanser ölümlerinin tahminen %3.5’i (yaklaşık 19,500 ölüm) alkolle ilişkilidir.

Alkol tüketimi ile şu kanser türlerinin gelişimi arasında net ilişkiler ortaya çıkmıştır:

  • Baş ve boyun kanseri: Orta düzeyde ve yüksek alkol tüketimi, belirli baş ve boyun kanserleri için daha yüksek risklerle ilişkilidir. Orta düzeyde içenler, alkol almayanlara kıyasla ağız (dudaklar hariç) ve farinkste (boğaz) kanser riski 1.8 kat artarken, gırtlak kanserleri için 1.4 kat daha yüksek risk taşımaktadır. Aşırı içiciler ise ağız ve farinks kanserleri için 5 kat, gırtlak kanserleri için ise 2.6 kat daha yüksek risk taşımaktadır. Ayrıca, bu miktarda alkol tüketenlerin tütün kullanması durumunda bu kanserlerin riski önemli ölçüde artmaktadır.
  • Yemek borusu kanseri: Her seviyede alkol tüketimi, yemek borusu skuamoz hücreli karsinom adı verilen bir tür yemek borusu kanseri ile artmış riskle ilişkilidir. Alkol almayanlarla karşılaştırıldığında, hafif içiciler için risk 1.3 kat artarken, aşırı içiciler için neredeyse 5 kat artmaktadır. Ayrıca, alkolü metabolize eden bir enzimde eksiklik taşıyan insanların, alkol tükettiklerinde yemek borusu skuamoz hücreli karsinom riskinin önemli ölçüde arttığı bulunmuştur.
  • Karaciğer kanseri: Aşırı alkol tüketimi, iki tür karaciğer kanseri (hepatoselüler karsinom ve intrahepatik kolanjiyokarsinom) için yaklaşık 2 kat artmış riskle ilişkilidir.
  • Meme kanseri: Epidemiyolojik çalışmalar, artan alkol tüketimi ile meme kanseri riskinde tutarlı bir artış bulmuştur. 118 bireysel çalışmadan bir araya getirilen veriler, hafif içicilerin alkol almayanlarla karşılaştırıldığında meme kanseri riskinin biraz (1.04 kat) arttığını göstermektedir. Orta düzeyde içenlerde risk artışı daha büyüktür (1.23 kat) ve aşırı içicilerde (1.6 kat) daha da fazladır. İki ABD kohort çalışmasına katılan 88,000 kadının prospektif verilerinin bir analizi, hiç sigara içmemiş kadınlar için hafif ila orta düzeyde içmenin alkolle ilişkili kanserler (çoğunlukla meme kanseri) için 1.13 kat risk artışıyla ilişkili olduğunu bulmuştur.
  • Kolorektal kanser: Orta düzeyde ve aşırı alkol tüketimi, alkol tüketmeyenlerle karşılaştırıldığında kolon ve rektum kanserlerinde 1.2 ila 1.5 kat artmış riskle ilişkilidir.

Pek çok çalışma, alkol tüketiminin diğer kanserlerle olan ilişkisini incelemiştir. Over, prostat, mide, rahim ve mesane kanserleri için, alkol kullanımıyla ilişki bulunmamış veya ilişkinin kanıtı tutarsız çıkmıştır. Ancak, alkol tüketiminin melanom, prostat ve pankreas kanserleri ile artmış riskle ilişkili olduğu kanıtları birikmektedir.

Alkol tüketimiyle ilişkili kanserler
Alkol tüketimiyle ilişkili kanserler

Alkol tüketimi ayrıca, böbrek kanserleri ve Hodgkin dışı lenfoma ile azalmış riskler ile ilişkilendirilmiştir. Ancak, bazı kanserlerin risklerini azaltmadaki alkol tüketiminin olası yararları, alkol tüketiminin zararları ile muhtemelen gölgelenmektedir. Gerçekten de, 1990’dan 2016’ya kadar 195 ülke ve bölgeden elde edilen ölüm ve engellilik kayıtlarıyla birlikte 1000’den fazla alkol çalışması ve veri kaynağından alınan verileri içeren son bir çalışma, günlük en az alkol tüketiminin sağlık üzerindeki genel riski minimize etmek için sıfır olduğunu sonucuna varmıştır. Bu çalışma, böbrek kanseri veya Hodgkin dışı lenfoma hakkında veri içermemektedir.

Alkol tüketimi, ikincil birincil kanserler için de artmış riskle ilişkilendirilebilir. Örneğin, üst aerodigestif yol (UADT) kanseri olan hastalar arasında bir meta-analiz, her gün tüketilen 10 gram alkol için ilk UADT kanser tanısından önce ikincil bir UADT kanseri riskinin 1.09 kat arttığını göstermiştir. Alkol tüketiminin, meme gibi diğer yerlerde ikincil birincil kanser riskini artırıp artırmadığı ise daha belirsizdir.

Alkol, kanser riskini nasıl etkiler?

Araştırmacılar, alkolün kanser riskini artırabilecek birçok yol olduğunu varsaymışlardır:

  • alkollü içeceklerdeki etanolü asetaldehide metabolize ederek, bu toksik kimya maddesinin ve muhtemel bir insan kanserojeninin oluşması; asetaldehit, hem DNA’yı (genleri oluşturan genetik materyal) hem de proteinleri hasara uğratabilir
  • reaktif oksijen türleri (oksijen içeren kimyasal olarak reaktif moleküller) üreterek, bu moleküllerin vücutta DNA, proteinler ve lipidler (yağlar) üzerinde oksidasyon süreci yoluyla hasar oluşturması
  • vücudun kanserle ilişkili olabilecek çeşitli besin maddelerini parçalama ve emme yetisini azaltarak, A vitamini; folat önerilen B vitamini kompleksi besinleri; C vitamini; D vitamini; E vitamini; ve karotenoidler gibi
  • meme kanseri riskiyle ilişkilendirilen östrojen hormonunun kan seviyelerini artırmak

Alkolik içecekler ayrıca, fermantasyon ve üretim sırasında ortaya çıkan nitrozaminler, asbeste lifler, fenoller ve hidrokarbonlar gibi çeşitli kanserojen kontaminantlar içerebilir.

Alkol tüketiminin bazı kanserlerin risklerini nasıl azalttığına dair mekanizmalar anlaşılmamaktadır ve dolaylı olabilir.

Alkol ve tütün kombinasyonu kanser riskini nasıl etkiler?

Epidemiyolojik araştırmalar, hem alkol hem de tütün kullanan kişilerin, yalnızca alkol veya tütün kullanan kişilere göre ağız boşluğu, farinks (boğaz), gırtlak ve yemek borusu kanserlerine yakalanma riskinin çok daha yüksek olduğunu göstermektedir. Aslında, ağız ve farinks kanserleri için, hem alkol hem de tütün kullanma ilişkileri çarpansaldır; yani, alkol ve tütünle ilişkili bireysel risklerin toplamından daha yüksektir.

Kırmızı şarap içmek kanseri önlemeye yardımcı olabilir mi?

Kırmızı şarap ve bazı diğer bitkilerde bulunan resveratrol, birçok sağlık etkisi, özellikle kanser önleme hakkında araştırılmıştır. Ancak, araştırmacılar orta düzeyde kırmızı şarap tüketimi ile prostat kanseri veya kolorektal kanser gelişim riski arasında bir ilişki bulamamıştır.

Bir kişi alkol içmeyi bıraktığında kanser riski ne olur?

Alkol tüketiminin bırakmasının kanser riskini azaltıp azaltmadığını inceleyen çoğu çalışma, baş ve boyun kanserleri ile yemek borusu kanserine odaklanmıştır. Genel olarak, bu çalışmalar alkol tüketiminin bırakılmasının hemen kanser riskinde bir azalma ile ilişkili olmadığını göstermektedir. Kanser riskleri zamanla azalmakla birlikte, risklerin asla içmeyenlerin düzeyine dönmesi yıllar alabilir.

Örneğin, alkol almayı bırakanlar, alkol tüketmeyenlere göre 16 yıl sonra bile ağız boşluğu ve farinks kanserleri açısından daha yüksek risk taşımaktaydı, ancak bu risk daha önceki seviyeden düşüktü. Bir çalışma, alkol tüketimi ile ilişkili gırtlak ve farinks kanserleri için daha yüksek risklerin, alkol tüketmeyenlerin seviyesine inmesinin 35 yıldan fazla süreceğini tahmin etmiştir.

Bir kişi kanser kemoterapi tedavisi görürken alkol içmesi güvenli midir?

Belirli özellikte bir bireyin kanser tedavisiyle ilişkili soruların çoğunda olduğu gibi, hastaların kemoterapi tedavisi sırasında veya hemen sonrasında alkol içmenin güvenli olup olmadığını sağlık ekipleriyle kontrol etmeleri en iyisidir. Tedaviyi uygulayan doktorlar ve hemşireler, belirli kanser tedavileri sırasında alkol tüketmenin güvenli olup olmadığı konusunda spesifik tavsiyelerde bulunabileceklerdir.

spot_imgspot_img

İlgili makaleler

spot_img

En son makaleler