Kolorektal kanser hakkında 6 yaygın yanlış anlama

Kolon kanseri, kadınlar ve erkekler arasında meme kanseri ve akciğer kanserinden sonra en fazla kanser ölümlerine yol açmaktadır. Ancak bu kanser türü, yaşam tarzı değişiklikleri ve erken teşhis ile önlenebilir.

Bununla birlikte, bu hastalıkla ilgili bazı yaygın yanlış anlamalar da ölümcül sonuçlara yol açmakta ve bu, tedavi edilmesi gereken durumların çoğu kez kurtarılabilir olmasına rağmen meydana gelmektedir.

Her yıl Avrupa’da 375,000 kişiye kolon kanseri tanısı konulmakta ve bunlardan 170,000’i bu hastalıktan hayatını kaybetmektedir. İtalya’daki Bologna Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, kolon kanseri taramasının 4-6 ay gecikmesinin ileri aşama kolon kanseri riskini %3 artırdığını, 12 aydan fazla bir gecikmenin ise bu riski %7’ye çıkardığını göstermektedir. Corona virüsü pandemisinin sonunun görülmediği günümüzde, yıllık tarama testleri kesintiye uğratılmamalı veya ertelenmemelidir.

Kolorektal kanser hakkında 6 yaygın yanlış anlama
Bir radyal BT taraması kolon kanserini,çekum üzerinde bir tümörü ve ileokolik valfi göstermektedir.

Kolon kanseri ve polipler

Kolon kanseri, %98 oranında polip bulunan vakalarda gelişir. 15 mm’den büyük poliplerin kansere dönüşme olasılığı 1,5 kat daha fazladır. Kolonoskopi ile poliplerin çıkarılması kolon kanserini önleyebileceğinden, günümüzde hemen hemen tüm Avrupa ülkelerinde çeşitli protokollerle kolon kanseri tarama programları uygulanmaktadır. 2000 ile 2016 yılları arasında 16 Avrupa ülkesinde yapılan bir araştırma, daha erken yaşlarda tarama testlerine başlayan ülkelerde kolorektal kanserin görülme sıklığının önemli ölçüde azaldığını bulmuştur.

Günümüz teknolojisi ile erken kolon kanserleri ve polipler yapay zeka tabanlı görüntüleme sistemleri ile daha iyi tespit edilebilmektedir. Kolonoskopi poliplerin teşhisinde altın standarttır, ancak işlemin başarısı büyük ölçüde kolonoskopiyi gerçekleştiren kişinin deneyimine ve kalite standartlarına uyumuna bağlıdır.

Ancak günümüzde kolon kanseri ve kolonoskopi ile ilgili 6 yaygın yanlış anlama bulunmaktadır. Bu yanlış anlamalar tehlikelidir, çünkü erken teşhisi engeller ve hastaların doktora genellikle hastalık ilerlemiş aşamalarda başvurmasının nedenidir.

Yanlış Anlama #1: Rektal kanama, hemoroid belirtisidir ve büyük bir problem değildir.

Çoğu hasta daha ciddi bir hastalıktan korkar ve doktora gitmeyi erteleyerek bahaneler uydurur, bunu sadece hemoroid zannederek geçiştirir. Birçok insan bunun yerine arkadaşlarına ve ailelerine danışarak alternatif tıp yöntemlerine başvurur. Öte yandan, doktor da genç olan ve kronik kabızlık çeken hastalarda kanamayı hemoroid veya anal çatlaklara yanlış atfedebilir.

Anüs kanaması kanserin veya büyük bir polipin habercisi olabilir, bu nedenle detaylı bir muayene kesinlikle gereklidir.

Yanlış Anlama #2: Kolon kanseri tamamen genetik bir hastalıktır, ailemde kanser yok.

Kanser vakalarının sadece %15’i genetik nedenlerle oluşmaktadır. Birinci derece akrabalarda kolon kanseri bulunması (FDR) veya famiyel adenomatöz polipozis (FAP) olması kanser gelişme riskini artırır. Ancak, kanser öyküsü olmayan kişilerde de kolon kanseri gelişebilir.

Yanlış Anlama #3: Uzun süreli kabızlık durumları kansere yol açar.

Kabızlık, en yaygın sindirim sistemi bozukluklarından biridir. Ancak kabız olmak kolon kanserine sahip olduğunuz anlamına gelmez. Kronik kabızlık veya irritabl bağırsak sendromunun kolon kanserine neden olduğuna dair bir kanıt yoktur. Ancak, kolon kanseri veya büyük bir polip bağırsak boşluğunu daraltacak kadar büyüdüğünde, kabızlık, bağırsak tıkanıklığı veya rektal kanamayla karşılaşabilirsiniz. Beklenmedik bir dışkılama alışkanlığı değişikliği yaşadığınızda mutlaka bir gastroenterologa görünecek olmalısınız.

Yanlış Anlama #4: Kolonoskopi, karmaşık ve ağrılı bir işlemdir ve ölümcül olabilir.

Kolonoskopi, uzman bir kişi tarafından yapıldığında çok düşük riskli bir işlemdir. Kolonoskopi sırasında bağırsak perforasyonu veya kanama, 1000 vakada 1’den daha az sıklıkla görülür. Kolonoskopiden önce kapsamlı bir tıbbi değerlendirmeden geçmeniz ve kronik hastalıklar ile kullandığınız ilaçlar hakkında sorgulanmanız gerekecektir. Antibiyotik, kan sulandırıcı veya diyabet ilaçları kullanıyorsanız, bunu doktorunuza belirtmelisiniz.

Kolonoskopinin en rahatsız edici tarafı, işlemden önceki hazırlıktır. Bağırsakların temizlenmesi için laksatif ilaçlar almanız istenir. En yaygın yöntem, birkaç litre suya laksatif ilaçların paketlerini karıştırmaktır. Laksatif ilaçların tadı meyve suyu gibi tatlı olacaktır ve tüm gün veya 2 gün boyunca tüketmeniz gerekecektir. İşlemden 3-4 gün önce diyetinizi sadeleştirmenizi veya sadece sıvı tüketmenizi isteyebilirler.

Kolonoskopi sırasında, işlem derin sedasyon altında gerçekleştirildiği için ağrı hissetmeyeceksiniz. Genel anestezi yalnızca belirli durumlarda gerekli olabilir.

Yanlış Anlama #5: Kolonoskopiye ihtiyacım yok, çünkü bir probleme sahip değilim.

Bir kişinin yaşamı boyunca kolon kanseri geliştirme riski %6’dır. Bu, hafife alınamayacak bir istatistiktir. Daha basit bir şekilde ifade edelim, her 18 kişiden biri kolon kanseri geliştirme riski taşımaktadır.

Araştırmalar, poliplerin ve kolon kanserinin obez kişilerde ve sigara içenlerde, düzenli alkol tüketenlerde, işlenmiş gıda tüketenlerde, ailesinde kolon kanseri öyküsü olanlarda ve düzenli egzersiz yapmayanlarda daha yaygın olduğunu göstermiştir. Ancak, kolonoskopi ile kolon kanserinden ölüm riski %45 oranında azalmaktadır.

Bu mikroskop görüntüsü, insan kolon kanseri hücrelerini kırmızı boyalı çekirdekleri ile göstermektedir. (2015'te Ulusal Kanser Enstitüsü Kanser Araştırmaları Merkezi tarafından çekilmiştir.)
Bu mikroskop görüntüsü, insan kolon kanseri hücrelerini kırmızı boyalı çekirdekleri ile göstermektedir. (2015’te Ulusal Kanser Enstitüsü Kanser Araştırmaları Merkezi tarafından çekilmiştir.)

Yanlış Anlama #6: Kolon kanserini önleyen ilaçlar vardır.

Bu konuda birçok araştırma yapılmış olmasına rağmen, kesin bir sonuç yoktur. Aspirin gibi non-steroidal anti-inflamatuar ilaçların (NSAID), kalsiyum, magnezyum, folik asit, B6 ve B12 vitaminleri, D vitamini, statinler ve aspirin gibi bazı çalışmalar kanser önleyici etkilerinden bahsetse de, bu etkinin büyük çalışmalarla teyit edilmemiştir.

Araştırmacılar daha kesin sonuçlara ulaşana kadar, sağlıklı ve lif açısından zengin bir diyet yapmak, düzenli egzersiz yapmak, sigara ve alkolden kaçınmak ve aşırı kilo almamak en iyisidir.

Kimler tarama testleri yaptırmalı?

Ortalama risk grubundaki kişiler, 50 yaşında kolon kanseri tarama testlerine başlamalıdır.

Meme kanserinde olduğu gibi, son yıllarda doktorlar tarama yaşını 45 veya hatta 40’a indirmeyi önermektedir, çünkü erken yaş kolon kanseri vakalarının artışı gözlemlenmiştir.

Ailenizde kolon kanseri öyküsü varsa veya familial adenomatöz polipozis hastalığına sahip iseniz, tarama testinizi çok daha önce başlatmalısınız.

spot_imgspot_img

İlgili makaleler

spot_img

En son makaleler