Pek çok insan günde bir, iki veya belki üç, dört fincan kahve içmeyi seviyor. Ancak yeni bir araştırma, ciddi yüksek tansiyon problemi olan kişilerin çok fazla kahve içmekten kaçınmaları gerektiğini öne sürüyor.

Bu çalışma, tansiyonu 160/100 veya daha yüksek olan ve günde iki veya daha fazla fincan kahve içen kişilerin, hiç kahve içmeyenlere göre kalp hastalığından ölme olasılıklarının iki kat daha fazla olduğunu buldu.
Çalışmanın yazarı Dr. Masayuki Teramoto, “Ağır yüksek tansiyonu olan kişilerde yüksek kahve tüketiminin kardiyovasküler ölüm riskinde artışla ilişkilendirilmesi bizi şaşırttı, ancak bu risk yüksek tansiyonu olmayan veya 1. derece yüksek tansiyona sahip kişilerde görülmedi.” dedi. Dr. Masayuki Teramoto, Japonya’daki Osaka Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde ve Kaliforniya Üniversitesi, San Francisco’daki epidemiyoloji ve biyostatistik bölümünde görev yaptı.
Dr. Teramoto, yeşil çay tüketiminin tüm tansiyon kategorilerinde kardiyovasküler ölüm riski ile ilişkilendirilmediğini belirtti.
Peki, yeşil çay kalp için neden zararlı değil? Araştırmacılara göre, yeşil çayın faydalarının arkasında, anti-inflamatuar ve antioksidan özelliklere sahip polifenoller bulunuyor.
Dr. Teramoto, bu faydalı etkilerin, kahve tüketiminin yalnızca ciddi hipertansiyonu olan kişilerde ölüm riskinde artış ile ilişkilendirilmesini kısmen açıklayabileceğini belirtti. Hem yeşil çay hem de kahve kafein içeriyor.
Bu analizin yalnızca gözlemsel bir çalışma olduğunu ve neden-sonuç ilişkisini kesin olarak kanıtlamanın mümkün olmadığını vurguladı.
Bununla birlikte, bu çalışmanın sonuçları, ciddi hipertansiyonu olan kişilerin çok fazla kahve içmekten kaçınmaları gerektiği iddiasını destekleyebilir, dedi Teramoto.
Bu anket ile araştırmacılar katılımcıları beş farklı tansiyon seviyesine göre grupladı: 130/85 veya daha düşük (normal); 130-139/85-89 (normal yüksek); 140-159/90-99 (1. derece hipertansiyon); 160-179/100-109 (2. derece hipertansiyon); ve 180/110 mm Hg (3. derece hipertansiyon).
Araştırmacılar iki en yüksek tansiyon seviyesini ciddi hipertansiyon olarak sınıflandırdılar.
Bu çalışmadaki yetişkinler Japonya’da yaşıyordu ve son 19 yıl boyunca sağlık muayeneleri ve yaşam tarzı anketleri aracılığıyla veriler sağladılar. Çalışma döneminde 800’den fazla kardiyovasküler hastalık kaynaklı ölüm kaydedildi.
Çalışma yazarları, diğer araştırmaların kahvenin tip 2 diyabet ve bazı kanserler üzerindeki riskini azaltma, iştah kontrolü ve depresyon riskini azaltma ile bağlantılar bulduğunu belirtti.
Bu yeni bulgular, 21 Aralık’ta Amerikan Kalp Derneği Dergisi’nde yayımlandı.
Kaliforniya Üniversitesi Kardiyovasküler Araştırmalar Fakülte Dekanı Dr. Gregory Marcus, “Bu çalışmanın gözlemsel olduğunu unutmamak önemlidir, bu nedenle dikkate alınmayan başka faktörler olabilir.” dedi. Dr. Marcus bu yeni çalışmaya katılmamıştır.
Kahvenin ilginç bir araştırma konusu olduğunu belirtti çünkü geniş bir şekilde tüketilmektedir ve hem iyi hem de kötü etkileri vardır. Ayrıca bu etkilerin genetik, davranış ve diğer durumlar nedeniyle kişiden kişiye değiştiğini de sözlerine ekledi.
“Eğer bir kişinin ciddi yüksek tansiyonu varsa, bu kalp ve damar sisteminin çalışmasında bir patolojinin olduğuna işaret eder. Örneğin, belki de damarları daha kolay daralıyor ve yüksek tansiyonu olmayan kişiler gibi kolayca genişleyemiyorlar; ya da vücutları tuzu ve sıvıları daha fazla tutma eğiliminde, bu da daha yüksek tansiyona katkıda bulunuyor.” diye devam etti Marcus.
Marcus, yüksek tansiyonu olan kişilere içecek seçimlerinin etkisini en aza indirmeleri için bazı önerilerde bulunuyor.
Kahveyi yaşam tarzı haline getiren kişilere bir tansiyon aleti alıp, doktorlarının tansiyon aleti ile kalibre etmelerini ve evde tansiyonlarını kahve içtikten sonra kontrol etmelerini öneriyor.
“Eğer kahve içmeye devam etmek istiyorlarsa, doktorları ile birlikte tansiyonlarını dikkatlice izlemeleri gerekiyor.” diyor Marcus.
Bilgi kaynağı: Amerikan Kalp Derneği Dergisi, 21 Aralık 2022