Bu makalede, gözlerin arkasında ve alın bölgesinde oluşan baş ağrısının nedenleri, bu durumun nasıl oluştuğu, teşhis ve tedavi yöntemleri açıklanmaktadır.
Gözlerin arkasında ve alın bölgesinde baş ağrısının nedenleri
Aşağıdaki tıbbi durumlardan biri, gözlerin arkasında ve alın bölgesinde baş ağrısına sebep olabilir.
1. Migrenler
Neden ve patofizyoloji
Migren, genellikle başın bir tarafında hissedilen, şiddetli ve zayıflatıcı bir baş ağrısıdır; ancak gözlerin arkasında veya alın bölgesinde de meydana gelebilir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, migrenler dünya nüfusunun yaklaşık %15’ini etkilemektedir.

Migrenlerin kesin nedeni bilinmemektedir; ancak migrenlerin anormal beyin aktivitesinin bir sonucu olarak, sinir sinyalleri, kimyasallar ve beyin damarlarını geçici olarak etkilediği düşünülmektedir. Migrenlere genetik yatkınlık söz konusudur ve kadınlarda daha yaygındır, bu durum muhtemelen hormonal etkilerden kaynaklanmaktadır. Stres, bazı yiyecekler veya uyku düzenindeki değişiklikler gibi belirli tetikleyiciler, migren atağına neden olabilir.
Teşhis ve tedavi
Migren tanısı esas olarak klinik gözlemlere dayanır ve hasta hikayesi ile fizik muayene ile belirlenir. Migren için kesin bir tanı testi yoktur; ancak diğer nedenleri dışlamak amacıyla Magnetik Rezonans Görüntüleme (MRG) veya Bilgisayarlı Tomografi (BT) gibi görüntüleme testleri yapılabilir.
Tedavi genellikle semptomları yönetmek ve gelecekteki migren ataklarını önlemeye yöneliktir. Ağrıyı ve bulantı gibi semptomları hafifletmek için triptanlar veya ergotaminler gibi ilaçlar kullanılabilir. Sık migren atanları için beta blokerler, antidepresanlar veya anti-sefer ilaçları içeren önleyici tedaviler reçete edilebilir.
2. Sinüzit
Neden ve patofizyoloji
Sinüzit veya sinüs enfeksiyonu, sinüslerin iltihaplanması veya şişmesidir. Sinüzit, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri verilerine göre, her yıl yetişkinlerin yaklaşık %11’ini etkilemektedir. Sinüsler bir soğuk algınlığı, alerjik reaksiyon veya polipler nedeniyle tıkandığında, enfekte olabilir ve gözlerin arkasında ve alın bölgesinde ağrı ve baskıya neden olabilir.
Teşhis ve tedavi
Tanı genellikle tıbbi hikaye ve fizik muayene ile yapılır; burnun ve yüzün iltihap belirtileri açısından incelenmesi de buna dahildir. Ciddi veya tekrarlayan vakalarda görüntüleme testleri veya burun endoskopisi kullanılabilir.
Tedavi, sebebe bağlı olarak, dekonjestanlar, burun kortikosteroidleri veya bakteriyel enfeksiyonlar için antibiyotikleri içerebilir. Kronik vakalarda, poliplerin çıkarılması veya deviyasyonlu septumun düzeltilmesi için cerrahi gerekebilir.
3. Küme baş ağrısı
Neden ve patofizyoloji
Küme baş ağrıları, gruplar halinde meydana gelen, şiddetli ve bir taraflı baş ağrılarıdır; aniden ortaya çıkar, bir süre sürer ve ardından aylar veya yıllar boyunca kaybolur. Küme baş ağrısı, nüfusun %1’inden daha azını etkiler; erkeklerin bu durumu yaşama olasılığı kadınlardan üç kat daha fazladır.
Kesin neden bilinmemektedir, ancak araştırmacılar, hipotalamusun – vücudun biyolojik saatini kontrol eden beyin parçası – küme baş ağrısıyla ilişkili olduğunu düşünmektedir. Alkol, sigara, yüksek irtifalar veya bazı ilaçlar gibi faktörler baş ağrısı ataklarını tetikleyebilir.
Teşhis ve tedavi
Tanı, tekrarlayan dikkat çekici ve şiddetli baş ağrılarının belirli şekline dayanmaktadır. Diğer durumları dışlamak için beyin görüntüleme yapılabilir.
Tedavi, baş ağrısı ataklarının şiddetini ve sıklığını azaltmaya yöneliktir. Acil baş ağrısı atakları triptanlar veya yüksek akışlı oksijen ile tedavi edilebilir. Preventif ilaçlar, baş ağrısı süresi boyunca verapamil veya lityum gibi reçete edilebilir.
4. Göz yorgunluğu
Neden ve patofizyoloji
Göz yorgunluğu, dijital ekranların uzun süreli kullanımı, loş ışıkta okuma veya yoğun dikkat gerektiren görevlerden kaynaklanabilir. Optometri Derneği, yetişkinlerin yaklaşık %58’inin elektronik cihaz kullanımı nedeniyle göz yorgunluğu yaşadığını önermektedir. Gözler bir göreve uzun bir süre odaklandığında, kaslar yorulabilir ve gözlerin arkasında ve alın bölgesinde baş ağrısına neden olabilir.
Teşhis ve tedavi
Tanı, hasta hikayesine ve bir göz muayenesine dayanır. Göz yorgunluğunu artırabilecek kırılma hatalarının (miyop, hipermetrop veya astigmatizma gibi) veya presbyopi durumlarının dışlanması son derece önemlidir.
Tedavi genellikle yaşam tarzı değişikliklerini içerir; 20-20-20 kuralını izlemek: her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca 20 feet uzaklıktaki bir şeye bakmak. Uygun aydınlatma sağlamak, ekran parıltısını azaltmak ve gerekirse reçeteli gözlük kullanmak da göz yorgunluğunun tedavisine yardımcı olur. Düzenli göz muayeneleri, mevcut reçetenin yeterli olduğunu garanti eder.
5. Glokom
Neden ve patofizyoloji
Glokom, genellikle yükselmiş intraoküler basınç nedeniyle optik sinire zarar veren bir göz hastalıkları grubudur. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, glokom dünya genelinde yaklaşık 80 milyon kişiyi etkilemektedir. Kronik glokom genellikle erken aşamalarında belirti göstermemekte, ancak akut glokom gözlerin arkasında şiddetli baş ağrısına, genellikle bulantı ve kırmızı, ağrılı bir göz ile birlikte neden olabilir.
Teşhis ve tedavi
Glokom, kapsamlı bir göz muayenesi ile, intraoküler basıncın ölçümü, optik sinirin değerlendirilmesi ve görsel alan testleri ile teşhis edilmektedir.
Tedavi, intraoküler basıncı düşürmeye yönelik olup, göz damlaları, oral ilaçlar, lazer tedavisi veya cerrahi işlemleri içerebilir. Tedavi edilmemiş glokom kalıcı körlüğe yol açabileceğinden, göz doktoruyla düzenli takip gereklidir.
6. Şakaklardaki arterlerin iltihabı
Neden ve patofizyoloji
Şakaklardaki arterlerin iltihabı genellikle 50 yaşın üstündeki bireylerde görülmektedir. İltihap, vücudun çeşitli bölümlerine kan akışını azaltabilir ve şiddetli baş ağrısı, kafada ağrı, çene ağrısı ve görme problemleri gibi belirtilere neden olabilir.

Teşhis ve tedavi
Tanı, temporal arter biyopsisi ile doğrulanmaktadır; iltihabi hücrelerin karakteristik görüntüsünü gösterir. Eritrosit Sedimantasyon Hızı ve C-reaktif protein (CRP) gibi kan testleri de genellikle yüksektir.
İltihabı azaltmak ve görme kaybı gibi komplikasyonları önlemek için hemen kortikosteroid tedavisi gereklidir. Tedavi genellikle 1-2 yıl sürdüğünden, romatologla uzun süreli takip şarttır ve önemli yan etkiler doğurabilir.
Sonuç olarak, gözlerin arkasında ve alın bölgesinde oluşan baş ağrıları, göz yorgunluğu gibi nispeten hafif nedenlerden, glokom veya şakaklardaki arterlerin iltihabı gibi ciddi nedenlere kadar çeşitli sebeplerden kaynaklanabilir. Bu nedenlerin patofizyolojisini, teşhis ve tedavisini anlamak, uygun tıbbi yardım almanıza yardımcı olacaktır. Sık, şiddetli veya kötüleşen baş ağrılarınız varsa her zaman bir sağlık profesyoneliyle danışmalısınız.